GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,6945
EURO
50,1592
ALTIN
5.898,49
BIST
11.311,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
14°C
Samsun
14°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
14°C
Pazar Az Bulutlu
11°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Yağmurlu
8°C

Çocukların dijital geleceği yeniden mi yazılıyor?

Çocukların dijital geleceği yeniden mi yazılıyor?
REKLAM ALANI
02.12.2025 14:24
A+
A-

Dünyada çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin en sert adımlardan biri Avustralya’dan geldi. Ülke, 10 Aralık 2025’ten itibaren 16 yaş altındaki çocukların sosyal medya hesaplarına erişimini tamamen yasaklayacağını açıkladı. Bu kararla birlikte 16 yaş altı çocuklar yeni hesap açamayacak, mevcut hesaplar kapatılacak ve platformlar zorunlu yaş doğrulama sistemleri kurmakla yükümlü olacak.

Avustralya’nın attığı bu adım, yalnızca bir yaş sınırı koymakla kalmıyor; sosyal medyanın çocuklar için nasıl bir alan olması gerektiğine dair küresel bir tartışmayı yeniden başlatıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ve Danimarka’da da benzer düzenlemeler giderek daha yüksek sesle konuşuluyor.

Türkiye’de de tartışmalar hız kazandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “15 yaş altına yönelik sosyal medya düzenlemesi hazırlanıyor” açıklaması, Türkiye’nin çocukları dijital dünyanın zararlı içeriklerinden koruma yaklaşımını yeniden şekillendirebileceğini gösteriyor. Türkiye’nin kendi toplumsal yapısını, dijital kültürünü ve çocukların sosyal medya alışkanlıklarını esas alan “ülkeye özgü bir model” üzerinde çalıştığı belirtiliyor.

Tüm dünyada başlayan bu değişimin hukuki ve teknik etkilerini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zafer İçer ile konuştuk.

Yaş sınırında ortak bir standart var mı?

Avustralya’nın seçtiği 16 yaş sınırı küresel bir standart değil. Bazı ülkeler 13, bazıları 14 veya 15 yaş üzerinde çalışmalar yürütüyor. Türkiye de kendi toplumsal yapısına ve çocukların dijital alışkanlıklarına göre özgün bir model geliştirerek 15 yaş sınırına hazırlanıyor. Zafer İçer, yaş sınırı tartışmasının arka planını şöyle açıklıyor:

“Ergenlik çağında olan çocukların zararlı içeriklerden daha fazla etkilenme ihtimali nedeniyle 16 yaş gündeme geliyor. Ama evrensel bir yaş sınırı değil; farklı ülkelerde farklı uygulamalar var.”

Yaş doğrulama zorunluluğu: Güvenlik mi, mahremiyet riski mi?

Yeni düzenlemeler yalnızca çocukların erişimini sınırlamıyor; aynı zamanda teknoloji şirketlerini de sürecin doğrudan bir parçası haline getiriyor. Platformlar, hesap açılışı sırasında çocukların yaşını doğrulamak için yeni sistemler geliştirmek zorunda kalacak. Bu noktada yüz tanıma teknolojilerinin kullanılıp kullanılmayacağı en kritik tartışmalardan biri.

Zafer İçer, yöntemin beraberinde getirdiği risklere dikkat çekiyor:

“Yüz tanıma teknolojileri kesinlik bakımından daha avantajlı gibi dursa da kişisel verilerin gizliliği açısından ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Yüz verisi hem biyometrik hem de özel nitelikli kişisel veridir ve çok daha ağır şartlara tabi bir şekilde işlenebilir.”

Bu nedenle yaş doğrulama adımı bir yandan güvenlik sağlarken, diğer yandan çocukların mahremiyeti, kişisel verileri ve gizlilik hakkı açısından yeni sorular yaratıyor. İçer, özellikle veri güvenliği açısından dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor:

“Bu verilerin işlenmesi, saklanması ve aktarılması çok sıkı kurallara tabi olmalı. Aksi halde çocukları korumaya çalışırken kişisel verilerini tehlikeye atma riski doğar.”

Yasak tek başına çözüm olur mu?

Sosyal medya platformları uzun süredir çocukları zararlı içeriklerden korumaya yönelik çeşitli araçlar geliştiriyor. Ancak Avustralya’nın hamlesi, şirketlere ilk kez bu kadar kapsamlı ve zorunlu bir sorumluluk yüklüyor.

İçer’e göre çözüm yalnızca erişimi kapatmak değil; sosyal medya altyapısının kendisini çocuklara daha güvenli hale getirmek:

“Yaş kısıtlaması yerine çocuk dostu algoritmaların oluşturulması, filtreleme yöntemlerinin artırılması, sınırlı kullanıma izin verilmesi gibi başka yöntemlerle de aynı amaca yönelik adımlar atılabilir. Yasaklama bu adımlardan sadece biri. Dijital okuryazarlığın artırılması, dijital ebeveynliğin geliştirilmesi, rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi gibi önlemler ilk etapta düşünülmeli. Yasaklama bir gerçeklik olarak gündeme gelebilir ama uygulanma yöntemi çok önemli.”

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.