Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mekke Din Hizmetleri Ataşeliği’nde Türk basın mensuplarıyla bir araya gelerek bayramlaştı.
Erbaş burada yaptığı konuşmasında, Bayramın manevi anlamı, hac ibadetinin önemi ve vekâletle kurban organizasyonunun ulaştığı rakamlar üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Gazetecilerin hac ibadetini yerine getirirken aynı zamanda görevlerini hakkıyla ifa etme gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Başkan Erbaş, “Yaptığınız haberlerle haccın kendine mahsus o ulvi atmosferini dünyanın her yerine taşıyor, insanları haberdar ediyorsunuz. Sizlere teşekkür ediyor, çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.” dedi.
Erbaş, 2025 Hac organizasyonunun başarıyla sürdüğünü belirterek, 85 bini aşkın vatandaşla birlikte Arafat Vakfesi’ni yaptıklarını ve bu sürecin herhangi bir aksaklık yaşanmadan tamamlandığını söyledi.
“Şimdi vahyin merkezi, peygamberler diyarı bu kutlu beldede Kurban Bayramı’nı idrak ediyoruz.” diyen Erbaş, kutsal topraklarda bulunan tüm vatandaşların, aziz milletimizin ve tüm Müslümanların Kurban Bayramı’nı tebrik etti.
Erbaş, dini bayramların sosyal ve kültürel hayatta üstlendiği role dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Sosyal hayatın mayasıdır bayramlarımız. Barışa, dostluğa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe açılan muhabbet kapılarıdır. Paylaşmanın, dayanışmanın ve yardımlaşmanın en güzel şekilde yaşandığı müstesna vakitlerdir. Diğer taraftan dini bayramlarımız, kültürel hayatta da çok önemli bir yer tutmaktadır. Esasen bayramların hatırlattığı değerler, hayatı anlamlı kılan değerlerdir. Bu değerlerin yaşatılmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında da bayramlar, etkin bir taşıyıcı işlevi görmektedir. İslam’ın pek çok değeri, bayramlar vasıtasıyla hayata taşınmaktadır. Bayramlaşma buluşmalarıyla, akraba ziyaretleriyle, yardımlaşma, paylaşma ve hediyeleşmelerle hayat bayrama dönüştürülmektedir.”
Bu nedenle bayramların kutlu bir misafiri bekler gibi her yıl büyük bir özlemle beklendiğinin altını çizen Erbaş, “Bayramlarda gönüllerimize inşirah veren güzellikleri hayatın tamamına şamil kılmak için büyük bir heyecan ve iştiyak duyuyoruz.” şeklinde konuştu.
Erbaş, İslam kardeşliğinin en canlı tezahürlerinden biri olan hac ibadetinin Kurban Bayramı’nı daha bir özel ve anlamlı kıldığına işaret ederek, “Zira dünyanın hemen hemen her yerinden gelen milyonlarca Müslüman, Kurban Bayramı’nı bu mübarek beldede kardeşlik duyguları içinde beraberce idrak etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın yürüttüğü vekâletle kurban organizasyonuna ilişkin bilgi veren Başkan Erbaş, bu yıl 890 bin 221 hisse kurban kesildiğini ve yurt içi ve yurt dışında ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını açıkladı.
Filistin için verilen Kurban vekaletinin geçen yıla oranla iki katını aştığını paylaşan Erbaş, “Gazze ve Filistin için vekalet edilen kurbanlar da Mısır’da bayramın ilk gününden itibaren kesilmeye başlanmıştır. Bu etler soğuk hava depolarında özenle muhafaza edilmekte ve uygun zamanlarda Gazze’ye ulaştırılmaktadır. Ayrıca Lübnan’daki mülteci kamplarında yaşayan Filistinli kardeşlerimize de Kurban eti ulaştırılmaktadır. Bu vesileyle Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfımızın vekâletle kurban organizasyonuna kurbanlarını bağışlayan, katkı sunan kıymetli kardeşlerimize, aziz milletimizin her ferdine sonsuz şükranlarımı arz ediyorum.” diye konuştu.
Erbaş, hac organizasyonu kapsamında sunulan sağlık hizmetleri hakkında da bilgi verdi. Mekke ve Medine’deki sağlık ocaklarında 48.497, Mekke Hastanesi’nde ise 42.699 olmak üzere toplam 91.196 kişiye muayene ve tedavi hizmeti sunulduğunu aktardı.
Erbaş, Arafat’ta kurdukları Sahra Hastanesi’nde de 1.030 hacının muayene hizmeti aldığını dile getirerek, “Şu anda Mekke Hastanemizde 15, Suudi hastanelerinde ise 25 hastamızın tedavisi devam etmektedir. Ne yazık ki 14 kardeşimiz vefat etti. Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
Hac ibadetinin ruha kazandırdığı derin anlamlara değinen Erbaş, şunları söyledi:
“Bu yolculukta Rabbimize imanımızı ziyadeleştiren anlara şahit olduk. Yüce Allah’a ibadet ediyor olmanın tarifsiz hazzını ve lezzetini yaşadık. Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’e ümmet olmanın bahtiyarlığını yaşadık. İslam kardeşliğinin nice güzelliklerine şahit olduk. Büyük bir heyecanla çıktığımız bu yolculuk, yüreklerimizde silinmez izler bıraktı. Burada unutulmaz hatıralar biriktirdik. Böyle bir nimete erişmiş olmak, aynı zamanda bizlere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Zira hac, hayata sorumluluk bilinciyle yeniden başlamaktır. Dolayısıyla bu kutsal beldede kalbimize yeniden nakşettiğimiz tevhit inancını, nebevî ahlâkı, yaşadığımız heyecanı asla zedelemeden, zayıflatmadan daha da güçlendirerek muhafaza etmeliyiz. Buradan ailemize, akraba, komşu ve dostlarımıza götüreceğimiz en büyük hediye, güzel ahlak, sevgi, şefkat ve muhabbet olsun.”
Son olarak hacılara bazı tavsiyelerde bulunan Erbaş, “Hacı kardeşlerimiz, burada yaşadıkları güzellikleri çoğaltmanın gayreti içinde olmalıdırlar. Ülkelerine döndüklerinde, bulundukları her yerde güzel davranışları ile insanlara örnek olmalıdırlar. Sadece iyi olmak ve iyilik yapmakla kalmamalı, iyiliği yeryüzüne hâkim kılmak için çalışılmalıdırlar. Sadece kötülükten uzak durmakla yetinmemeli, her fırsatta kötülükle mücadele edebilmelidirler. Bu hacı olmanın bir gereğidir.” şeklinde konuştu.