Fezâilü’l-Kur’ân ne anlama gelmektedir?
Kur’ân-ı Kerîm’in üstünlüklerini, onun tamamını veya bazı sûre ya da âyetlerini öğrenip okuyan, öğreten, dinleyen, ezberleyenlerle hükümlerine göre amel edenlerin kazanacağı sevapları, bazı sûre yahut âyetlerinin şifalı oluşuna dair âyet ve hadislerde verilen bilgileri ifade etmek üzere İslâmî kaynaklarda genellikle “fezâilü’l-Kur’ân”, bazan da “sevâbü’l-Kur’ân”, “menâfiu’l-Kur’ân” gibi tabirler kullanılmıştır.
Kur’an-ı Kerim’in üstünlükleri
Kur’an’ın üstünlükleri hakkındaki ilk bilgiler yine Kur’an’da bulunmaktadır. Buna göre Kur’an çok ulu, çok şerefli, çok hikmetli, öğüt kaynağı, açık seçik bir kitaptır. O en doğru yola iletir ve iyi davranışlarda bulunan müminlere kendileri için büyük bir mükâfat bulunduğunu müjdeler. Allah Kur’an’da müminler için şifa ve rahmet indirmiştir. Eğer Allah onu dağa indirseydi dağ haşyetten parça parça olurdu. Kur’an’ın bir benzerini meydana getirmek üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar ona denk bir eser ortaya koyamazlar. Kur’an sözlerin en güzelidir ve Allah’tan gelmiş bir nurdur. İçinde şüpheli bilgi bulunmayan, müminler için hidayet ve rahmet kaynağı olan, kendisinden önceki kitapları doğrulayan, âyetleri sağlam ve hikmetli bilgiler içeren mübârek bir kitaptır. Allah Kur’an’ı Peygamber’e, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarması ve insanların onun âyetleri üzerinde iyice düşünmeleri için indirmiştir. Kur’an’ın hürmetine, onun indirildiği gece bin aydan daha hayırlı ve mübârek bir gece olarak nitelendirilmiştir (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “Ḳurʾân”, “kitâb” md.leri).
Kur’ân-ı Kerîm’in faziletine dair hadis-i şeriflerde bilgiler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;
Çoğu “ümmü’l-Kur’ân” ve “es-seb‘u’l-mesânî” diye de anılan Fâtiha sûresiyle Yâsîn, İhlâs, Muavvizeteyn ve “es-seb‘u’t-tıvâl” denilen Fâtiha’dan sonraki yedi uzun sûre hakkında olmak üzere muayyen sûrelerin faziletlerine dair hadislerde bunların değişik yönlerden önemine işaret edilmiştir.
Ayrıca Bakara sûresinin Âyetü’l-kürsî diye anılan 255. âyetiyle 201 ve 285-286. âyetleri, Haşr sûresinin son üç âyeti ve çoğu dua, tesbih, zikir mahiyetinde olan daha başka âyetlerin faziletleri hakkında çok sayıda hadis nakledilmiştir. Ancak bu rivayetler içinde sahih olanların yanında zayıf ve hatta uydurma olanların da bulunduğu tesbit edilmiştir. Kurtubî, el-Câmiʿ li-aḥkâmi’l-Ḳurʾân adlı tefsirinin mukaddimesinde (I, 78-80) birçok kimsenin çeşitli niyet ve maksatlarla Kur’an sûrelerinin ve genel olarak amellerin faziletine dair hadis uydurma günahı işlediğini belirterek bunlardan örnekler verir.
Kur’an’ın faziletlerine dair hadisler hadis mecmualarında genellikle “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, “S̱evâbü’l-Ḳurʾân”, “Menâfiʿu’l-Ḳurʾân” gibi başlıklar altında toplanmış, III. (IX.) yüzyılın başlarından itibaren konuyla ilgili olarak daha çok hadislerden oluşan müstakil kitap ve risâleler de yazılmaya başlanmıştır. Kâtib Çelebi, İmam Şâfiî’nin (ö. 204/820) Menâfiʿu’l-Ḳurʾân adlı eserinin bu alanda yapılan ilk müstakil çalışma olduğunu belirtir (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1277). Ebû Abdullah Muhammed b. Eyyûb el-Becelî, Ca‘fer b. Muhammed el-Firyâbî ve İmam Nesâî’nin Feżâʾilü’l-Ḳurʾân başlığını taşıyan eserleriyle Kurtubî’nin el-Vecîz fî feżâʾili’l-kitâbi’l-ʿazîz’i bu alanın günümüze kadar ulaşan en eski örnekleri olup basılmıştır (bk. bibl.).