Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Siyonist-Amerikan yardım dağıtım mekanizması, Filistin halkına karşı yürütülen sistematik yok etme politikasının bir parçası.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “Bu mekanizma bir yardım noktası değil, planlı ölüm tuzaklarıdır. Halkımızı açlığa ve aşağılanmaya mahkum etmek için kullanılan bir yöntemdir.” ifadelerine yer verildi.
Hamas, “ölüm tuzakları” olarak nitelediği sözde yardım dağıtım noktalarında iki aydan daha kısa bir sürede, İsrail saldırıları sonucu 454 kişinin yaşamını yitirdiğini, 3 bin 466 kişinin yaralandığını belirtti.
Söz konusu yardım mekanizmasının uluslararası hukuk ve insan haklarına açık saldırı olduğunu vurgulayan Hamas, bu duruma acil müdahale edilmesi gerektiğini kaydetti.
Hamas ayrıca yardımların BM himayesinde bağımsız, uluslararası ve denetime açık bir insani mekanizmayla ulaştırılmasının gerekliliğini ifade etti.
İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.
Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.
İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor.
Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.