“Kamu hakkı dokunulmazdır” konulu hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Kamu hakkına sahip çıkmanın Müslümanlığın bir gereği olduğu kaydedilen hutbede, kamu hakkına ihanet etmenin sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda bir zulüm olduğu vurgulandı.
Hiç kimsenin kamu malları üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamayacağı, bunların yalnızca hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların da hakkı olduğu belirtildi.
Hutbede, şu ifadelere yer verildi:
“Kur’an-ı Kerim’de ‘Gulül’ olarak isimlendirilen hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmak, insanı dünyada zillete, ahirette büyük bir azaba sürükleyen ağır bir vebal, büyük bir günahtır. Nitekim Yüce Rabbimiz, ‘Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir.’ buyurmaktadır.”
Kimi zaman görsel ve yazılı yayın organlarında gündeme gelen kamu hakkı ihlallerine değinilen hutbede, “Hazineye, vakıflara, derneklere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayr-i meşru kazanç sağlamak ateşten bir korla karnı doldurmaktır.” ifadeleri kullanıldı.
Kamu imkanlarının amacı dışında kullanılmasının, kamuya ait işleri yavaşlatma ya da aksatmanın, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemenin hem vebal hem de günah olduğu vurgulanan hutbede, şunlar kaydedildi:
“Hediye kisvesine bürünen her türlü çıkar ilişkisi, cehennem ateşinden bir parçadır. Dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak kamuyu zarara uğratmak haramdır. Bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almak kamu kaynaklarını israf etmektir. Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır. Bir takım kanuni boşluklardan yararlanıp adeta gayrimenkul mafyası oluşturarak kamunun ve şahısların malına haksız yere el koymak, sahte belgeler ve yalan beyanlarla bunları haksızca ele geçirmek haramdır, zulümdür.
Elektrik ve suyu kaçak kullanmak, toplumun tamamının malına el uzatmaktır, haramdır. Devletin, tarımda, hayvancılıkta ve ticarette verdiği destekleri amacı dışında kullanmak, kamu hakkını ihlal etmektir, günahtır. Daha fazla destek almak için olmayan tarlaları varmış gibi beyan etmek ya da vasıfsız tarlaları vasıflı göstermek, büyük bir haksızlıktır, zulümdür. Değeri düşsün diye çiftçinin ürününü tarlada bekleterek gerçek fiyatının altında almak, fiyatlar artsın diye karaborsacılık ve stokçuluk yapmak, haksız yere milletin malına el koymaktır, haramdır, günahtır.”
Hutbe, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) “Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.” uyarısıyla sona erdi.