Co-op’tan yapılan yazılı açıklamada, kooperatifin, toplum genelinde insan hakları ihlallerinin ve uluslararası hukuk ihlallerinin yaşandığı “endişe verici” ülkelerle tedarik ilişkilerini sonlandıracağı belirtildi.
Açıklamada, bu kararın, belirlenen 17 ülkede insan hakları veya uluslararası hukuk ihlalleri konusunda geniş çaplı mutabakat olması, alınacak önlemlerin mağdurlar üzerinde doğrudan ya da dolaylı olumlu etkisinin olması ve bu önlemlerin şirketin ticari bütünlüğüne zarar vermemesi gibi üç temel kritere dayandığı vurgulandı.
Bu politikanın, Co-op Grup Yönetim Kurulu tarafından onaylandığı aktarılan açıklamada, son yıllarda çatışmaların kooperatif üyelerinin en büyük endişelerinden biri olduğu ve kooperatifin barışı savunmak ve inşa etmek için elinden geleni yapması gerektiğini açıkça belirttikleri ifade edildi.
Açıklamada, bağımsız değerlendirmeler sonucunda belirlenen 17 ülkenin, İsrail, Afganistan, Belarus, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kuzey Kore, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Haiti, İran, Libya, Mali, Myanmar, Rusya, Somali, Güney Sudan, Sudan, Suriye ve Yemen olduğu duyuruldu.
Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) Başkanı Ben Jamal, söz konusu kararın ardından yaptığı açıklamada, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Co-op, tarihine yakışır şekilde İsrail’in ağır insan hakları ihlallerini ve uluslararası hukuk ihlallerini dile getiren İngiliz kamuoyundan gelen sesleri görmezden gelemeyeceğine ve daha da önemlisi İsrail’de iş yaparak bu rejimi ekonomik olarak destekleyemeyeceğine karar vererek büyük ahlaki cesaret ve etik ilke gösterdi. Bu liderlik örneği, savaş suçlarını desteklediklerini bilmelerine rağmen İsrail mallarını satmaya devam eden diğer tüm süpermarket zincirleri tarafından da örnek alınmalı.”
Co-op üyeleri, geçen ay tüm İsrail ürünlerinin süpermarket raflarından kaldırılması için oy kullanmıştı. Co-op’un yıllık genel kurul toplantısında sunulan ve İsrail ile tüm ticaretin durdurulmasını talep eden önerge, kooperatif üyelerinin yaklaşık yüzde 73’ü tarafından desteklenmişti.
Önergede, Co-op’un yönetim kuruluna çağrıda bulunan üyeler, tüm İsrail mallarının market raflarından kaldırılarak “ahlaki cesaret ve liderlik” gösterilmesini talep etmişti.