Kehanet, gökyüzündeki yıldızların hareketlerinden, çeşitli ve görünmeyen varlıklarla iletişime geçerek veya insanın fiziksel özelliklerinden yola çıkarak bilgi edinmedir. Bu işle uğraşanlara kâhin denir. İhtilafların çözümünden hastalıklara şifa bulmaya, felaketleri önlemekten rüya tabirine kadar pek çok konuda kendisine danışılan, geçmiş veya gelecekle ilgili bilgi veren kâhinler, batıl inançların en önde gelen kaynağıdır. Allah Resûlü, kâhinlerin yalan söyleyen insanlar olduğunu belirtmiş, kâhinlikle kazanılan paranın haram olduğunu bildirmiştir. İnsanları tesir altına almak, menfaat sağlamak, kötülük yapmak veya korunmak maksadıyla, göz bağcılık, şarlatanlık, hilekârlık tarzında ortaya konulan; hakkı batıl, batılı hak gösterdiği için semavi dinler tarafından yasaklanan şeylere ise “büyü/sihir” denilmiştir. Kâhinlikle, sihir ve büyü ile mücadele eden Peygamberimiz, kâhinlere giderek sözlerine inanmayı, şirke eş tuttuğu sihir ve büyü yapmayı/yaptırmayı kesin bir şekilde yasaklamıştır.
Ahmed Cevdet Paşa’nın vefatı (1822-1895)