

Arapça’da “mâ” edatı ile “dilemek, istemek” anlamındaki “şey’” (meşîet) kökünden türeyen “şâe” fiili ve “lafza-i celâlin” (Allah) birleşmesinden meydana gelmiştir.
“Allah’ın dilediği olur, dilemediği olmaz.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 101) hadisine nispetle “Allah dileyince her şey olur” anlamında kullanılmaktadır.
“Kim hoşuna giden bir şey görür de; ‘Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh’ (Allah’ın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Beyhakî, Şuʿabü’l-îmân, 6/121-213)
Maşallah ifadesi Kur’ân-ı Kerîm’de dört ayette yer alır;
“De ki: Ben, Allah’ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim.” (A‘râf, 7/188; Yûnus, 10/49)
“Sana (Kur’an’ı) okutacağız; artık Allah’ın dilediği hariç, sen hiç unutmayacaksın. Şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.” (A‘lâ, 87/7)
“Bağına girdiğinde: Mâşâallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır, deseydin ya!” (Kehf, 18/39)
Nazara karşı küçük çocuklar, güzel binalar vb. yerlere üzerinde “maşallah” ibareli yazıların takılması da bir âdettir.