Evlilik akdinin doğurduğu bir yükümlülük olarak erkeğin eşine vermesi gereken para ya da mala mehir denir. Mehir olarak maddi veya mali değeri olan her türlü menfaat tespit edilebilir. Mehrin en az miktarı 10 dirhemdir (Hz. Peygamber döneminde yaklaşık iki koyun bedeli). Mehir için üst sınır ise belirlenmemiştir. Mehrin miktarı nikâh anında belirlenmişse buna “belirlenmiş mehir” (mehr-i müsemma) denir. Nikâh esnasında mehrin miktarının belirlenmemesi veya belirlenen mehrin bir sebeple geçersiz sayılması hâlinde, kadının hak ettiği mehre “emsal mehir” (mehr-i misil) denir. Bu durumda mehrin miktarı akrabaları arasında her bakımdan kendi konumuna denk olan kadınların aldığı mehrin miktarıdır. Mehir, ödenme zamanına göre, “peşin mehir” (mehr-i muaccel) ve “vadeli mehir” (mehr-i müeccel) olmak üzere ikiye ayrılır. Vadeli mehrin, ödenmesi için herhangi bir zaman belirlenmişse, bu tarih geldiğinde belirlenen mehrin kadına ödenmesi gerekir.
Bir Hadis: “İkindi namazını kaçıran kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir.” (Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 14)