DOLAR
38,8520
EURO
43,3708
ALTIN
3.997,10
BIST
9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
22°C
Samsun
22°C
Az Bulutlu
Cumartesi Çok Bulutlu
30°C
Pazar Hafif Yağmurlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C
Salı Az Bulutlu
20°C

Müsilaj Marmara’ya geri döndü

Müsilaj Marmara’ya geri döndü
REKLAM ALANI
16.05.2025 11:30
0
A+
A-

Son gözlemler Marmara Denizi’nde yüzeyden 20 ile 30 metre arasında yaygın müsilaj bulunduğunu ortaya koyarken, Doç. Dr. Dalyan, Ege Denizi’nin kuzey kesiminde yer alan Saros Körfezi’nde müsilaj olup olmadığını araştırmak üzere dalış gerçekleştirdi.

Dalyan, Saros Körfezi’nde su altında bu yıl marttan beri ciddi müsilaj sorunu olduğunu belirterek, “Marmara’daki müsilaj sorunu, Saros Körfezi gibi denizlerimizin incisi sayılan bir yerin ciddi müsilaj sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Şu anda da neredeyse körfezin tamamı müsilajla kaplı durumda.” dedi.

Müsilajın akıntı yönünde bölgeye geldiğini kaydeden Dalyan, Karadeniz’den gelen suyun İstanbul Boğazı’nın yüzeyinden Marmara’ya girdiğini ve Çanakkale Boğazı’ndan çıktığını, bu suyun bir kısmının Edremit Körfezi’ne doğru, bir kısmının ise Gökçeada’nın güneyini dolanarak Saros’a girdiğini anlattı.

Körfezde 4-5 metrelerde müsilajın renginin koyulaşarak dibe çöktüğünü, 25-30 metrelere kadar su kolonundaki müsilajın devam ettiğini bildiren Dalyan, bölgede bulunan deniz çayırlarının neredeyse tamamının müsilajla kaplı olduğunu aktardı.

Dalyan, 2021’deki müsilaj olayında, mayısta müsilajın nispeten azaldığını ancak haziranda yeniden yoğunlaştığını hatırlatarak, “Aynı senaryoda devam edecek olursa, müsilajın haziran itibarıyla tekrar bölgeyi vuracağını, eylül ayına kadar devam edip büyük zarar vereceğini söyleyebiliriz. Umarım aynı senaryo tekrarlanmaz. Öngörümüz, eylüle kadar bu sorunun devam edeceği yönünde.” diye konuştu.

“İbrice, Erikli, Yayla, Mecidiye tarafında durum ciddi”

Bölgenin bugünkü hali ile 2021 yılındaki müsilaj dönemini kıyaslayan Dalyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Müsilaj, 2021’de Saros’un güneydoğu tarafından giren akıntıyla birlikte Kömür Limanı, Güneyli’ye kadar çıkmıştı. Kuzey ve kuzeybatı kısmını vurmamıştı ve çok daha rahat atlatmıştı o kıyılar. Şimdi İbrice, Erikli, Yayla, Mecidiye tarafını da vurdu ve maalesef orada da durum ciddi. Körfezin güneyinde 2021 yılında yaptığımız bir çalışmada, 5 ile 27 metre arasında neredeyse her şey ölmüştü. Akıntıya kapalı yerlerde canlılık devam ediyordu. Müsilaj, bunun haricindeki her şeyi öldürmüştü.”

Dalyan, bölgedeki deniz çayırları, gorgon mercanları, koralijen habitatların ciddi tehlike altında olduğunu ve her çabanın önem taşıdığını vurguladı.

Saros Körfezi’ni, deniz çayırları için çok önemli bir bölge olarak nitelendiren Dalyan, “Deniz çayırları, 2012-2013’te yaptığımız çalışmada 35 metre derinliğe kadar dağılım göstermekteydi. Geçen sene DenizTemiz Derneği-TURMEPA , Garanti BBVA Bankası ve İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle yapılan projenin dalışlarında, insan baskısı nedeniyle 17-20 metrelere kadar çekildiğini gördük.” dedi.

“Denizlerin bitkileri olan deniz çayırları yok oluyor”

Deniz çayırlarının fotosentez yaptığına değinen Dalyan, şunları kaydetti:

“Yoğun salgı, deniz çayırı yapraklarının yüzeyini kaplayarak ışığı ve yaprağın fotosentez yapmasını engelliyor. Yaprakta yanık lekeleri gibi kahverengi lekeler oluşmaya başlıyor, zamanla o bütün yaprağı kaplıyor, o yaprağın yok olmasına sebep oluyor ve bitkinin bütün yaprakları yok olduğunda da artık bitki yok oluyor. Su kolonunda fazladan bulunarak, güneş ışınlarının aşağıya nüfuz etmesini engelleyip fotosentezi negatif etkiliyor. Aynı şey aslında mercanlar için de geçerli. Mercanların üzerini kaplayıp onların beslenmesine engel oluyor.”

Deniz çayırlarının, oksijen üretimi, karbon tutumu, suyun berraklığını sağlama ve deniz canlılarına yaşam alanı sunma gibi hayati işlevlere sahip olduğunu vurgulayan Dalyan, bu çayırların yok olduğu bölgelerde su kalitesinin hızla düştüğünü ve biyoçeşitliliğin ciddi şekilde azaldığını, müsilajın ise bu ekosisteme son darbeyi vurmasından endişe ettiklerini dile getirdi.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.