Hz. Ebû Bekir, yetişkinler içerisinde Peygamberimize ilk iman edenlerdendir. Peygamberimiz, onu iman etmeye davet ettiğinde hiç tereddüt etmeden, hemen iman etmişti. (İbn İshâk, Siyer, 139) O, Peygamberimize çok düşkündü. Onun hüznüyle hüzünlenir, sevinciyle sevinirdi. Öyle ki Resûlullah, ümmetinden dost edinecek olsa, malıyla da arkadaşlığıyla da insanların en cömerdi olan Hz. Ebû Bekir’i dost edineceğini söylemişti. (Buhârî, Fedâil, 2) Onun sadakatinin en güzel örneğine de İsrâ ve Miraç hadisesinde şahit oluruz. Zira Peygamberimizin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülüp oradan da göklere yükseltildiği haberini Mekkeliler kabul etmemişti. Hz. Ebû Bekir’e durumu aktardıklarında ise hiç tereddüt etmeden, “Allah’a yemin olsun ki o söylüyorsa doğrudur…” demişti. Bu teslimiyeti nedeniyle Peygamberimiz, “…Sen, Sıddîksın.” sözleriyle onu övmüştü. (İbn Hişâm, es-Sîre, 2/37) Böylece Hz. Ebû Bekir artık bu lakapla tanınacak, Allah Resûlü’nün sadık dostu olarak anılacaktı.
Hz. Ebû Bekir’in (ra) vefatı (M.634)
Sakarya Savaşı başladı. (1921)
Şeyhülislam Ebussuûd Efendi’nin vefatı (1574)
Greenwich saati ile 06.07’de içtima, 22.06’da Ru’yet olacak ve hilal ilk defa Güney Amerika Kıtası’nda görülecek.