Sehl b. Sa’d’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resulullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Yetimin sorumluluğunu üstlenen kimse ile ben, cennette şöyle beraber bulanacağız” dedi ve şehadet parmağı ile orta parmağını gösterip iki parmağının arasını açtı” (Buhari, Talak, 25).
Toplumsal hayatın zorlukları karşısında korumasız ve savunmasız olan sınıflardan birisi olan yetimin sorumluluğunu üstlenenlerin Allah katında sahip olacağı konum, Hz. Muhammed (sas) ile cennette komşu olmaktır.
Bir örnek üzerinden diğer dezavantajlı sınıflarda bulunan insanların da durumlarına başka hadislerde aynı şekilde vurgu yapılmaktadır:
– “Dul kadın ve yoksulun yardımında bulunanların Allah yolunda cihad etmiş gibi mükafat alırlar” (Buhari, Edep, 26; Müslim, Zühd, 41).
– “Her kim iki kız çocuğunu yetişkin oluncaya kadar büyütürse kıyamet günü ben ve o kimse şu şekilde yan yana bulunacağız, buyurmuş ve parmaklarını bitiştirmiştir” (Müslim, Birr, 149).
– “Fakirleri arayın, görüp gözetin, size ancak fakirleriniz sayesinde yardım edilir ve rızık verilir” ( Ebu Davud, Cihad, 70).
Bu hadislerden de anlaşılacağı üzere Allah’ın Resulü (sas), toplumsal yaşamın içerisinde dezavantajlı grupların her birisini farklı bir vesile ile topluma kazandırmaya teşvik etmiştir. Verilecek ödülün mahiyetinde değişiklik oluşsa bile, değişmeyen şey, toplumda zayıf olarak görülen ve yardıma ihtiyacı olan grupların topluma kazandırılma çabasıdır.
Yaşamın merhaleleri içerisinde düşmek de var ayakta kalmak da. Herkesin imtihanı kendine göre ağır olmakla birlikte bazılarımızın imtihanı gerçekten zor geçebilmektedir. Küçük yaşta babasını kaybeden bir çocuğun sadece fiziki ve mali anlamda ihtiyaçları yoktur. Bunların yanında, kendisine kol kanat gerecek, şefkat gösterecek ve toplumla bütünleşmesini sağlayacak bir sevgiye de ihtiyacı vardır. Kim bir yetimi topluma kazandırıp faydalı bir birey olmasına yardımda bulunursa, Resulullah’ın (sas) müjdesine mazhar olur.
O günün toplum bakış açısından kendi payına düşen olumsuzluktan etkilenen bir kesim de kız çocukları idi. Kız çocuklarına sahip olan anne ve babalara bir çağrı ve uyarı olarak, yukarıdaki hadis aynı şekilde bir toplumsal yaraya işaret etmektedir. Çocukların kız ve erkek olarak ayrıştırılmasının yanlışlığı hatırlatılmakta ve kız çocuklarına gerektiği gibi bir yaşam alanı oluşturan ebeveynlerin cennette Hz. Muhammed (sas) ile birlikte olacağı müjdelenmektedir.
Eşini kaybetmiş, kendisi de çalışmayan ve çocukları ile yalnız kalmış bir kadının, birlikte yaşadığımız ve etrafımızda yer alan fakirlerin durumları üzerinden de aynı müjde tekrarlanmaktadır.
Toplumsal denge, bireyler arasındaki farklılıkları asgariye indirmeye çalışmaktan geçer. Bu, kimsenin kendisini yalnız, kimsesiz ve biçare hissetmediği bir bütünlüğü sağlamaya çalışma çabasıdır. Peygamberimiz (sas) her fırsatta, toplumda yaşayan dezavantajlı grupların yalnız bırakılmaması gerektiğini bizlere hatırlatmıştır. Bu grupların hayatın içerisine dahil edilmesinin önemini, topluma kazandırılma hassasiyetini müjdeler üzerinden bizlere hatırlatmaktadır.
Cennetin yolu, toplumsal dengeyi koruma gayreti içerisinde olanlara açık olacaktır.